Blogger tarafından desteklenmektedir.
Twilight Breaking Dawn
7/21/20

Vampir Akademisi Serisi 1. Kitap Vampir Akademisi- Richelle Mead

Bu seriyi aslında çoook çook önceleri okumuştum ama geçen gün filmine denk gelince aldım elime kitapları başladım baştan okumaya. Benim için heyecanını, duygusallığını ve eğlencesini hiç kaybetmemişti. Yine ilk okuyuşum gibi zevk aldım okurken. Bu nedenle sizinle de paylaşmak istedim.

Konusundan biraz bahsedecek olursak; benim en çok sevdiğim ve adından da anlaşılacağı üzere vampirler aslında. Ama yazarımız klasik vampir anlayışında biraz değişikliklere gitmiş. Öncelikle bu vampirlerimize Moroi deniyor. Kendileri genellikle 4 özel güçten birinde uzman oluyorlar; ateş,su,toprak ve hava. Aslında bir tane daha var ama spoi istemeyenler olursa diye ondan aşağıda bahsedeceğim. Neyse bu Moroiler de bildiğimiz vampirler gibi kan içiyorlar ama kimseyi öldürmüyorlar. Ve güneşe karşı biraz hassaslar ama öyle çıkar çıkmaz kavrulan cinsten değiller. Sadece biraz rahatsız oluyorlar ama isterlerse saatlerce durabilirler güneş ışığında. Bir de bu vampirlerimizin kötü cinsten olanları var; Strigoi'ler. Onlar güneşe asla çıkamıyor, kan içerken de mutlaka öldürüyorlar. Bu iki tür haricinde birde "Dampir" adı verilen bir türümüz var. Dampirler; Moroi'lerin insan veya diğer dampirler ile ilişkisinden doğan çocuklara deniyor. Onların öyle özel güçleri yok ama normal insanlara göre sportif konularda daha becerikli ve dayanıklılar. Bu nedenle de Moroi'leri koruyan gardiyanlık görevini üstleniyorlar. Kitabımız ise bu dampirlerden birini konu ediniyor; Rose Hathaway. Tamamen deli dolu, esprili, güçlü ve inatçı bir ana karakter kendisi. Vasilissa Dragomir adında bir Moroi'nin en yakın arkadaşı ve gelecekte onun özel gardiyanı olması planlanıyor. Peki, ben aşk olmayan bir roman okur muyum? Tabii ki hayır!! Ana karakterimizin bir de abayı yaktığı bir eğitmeni var; Dimitri Belikov. Kendisi bir Rus ve kitap boyunca çeşitli kişiler tarafından Tanrı olarak tanımlanıyor 
(Gif biraz alakasız oldu ama olsun Niklaus Mikaelson her yere uyabilir bence 💓)


Yani Rose'un ona aşık olması kesinlikle çok normal. Ama Rose'u, bir yandan kendi hayatını yaşamaya çalışırken, bir yandan da en yakın arkadaşını korumaya çalıştığı günler bekliyor.


Gelelim spoiler kısmına...
Rose ve Lissa'dan yukarı da bahsetmiştim. Bahsetmediğim şey ise Rose ve Lissa birbirine bağlılar. Bağlı derken Rose istediği her an Lissa'nın ne düşündüğünü, kiminle konuştuğunu ve ne yaptığını görebiliyor. Bu Lissa'nın tüm ailesini kaybettiği bir kazadan sonra aralarında oluşan bir bağ. Nedenini ise kitabın keyfini kaçırmamak adına vermeyeceğim. Öğrenmek istiyorsanız okuyunnnn

Aralarındaki bu bağ Rose'u, Lissa için mükemmel bir gardiyan haline getiriyor. Bu nedenle ikisinde başı birçok beladan kurtuluyor aslında. Ama aynı zamanda bu bağ Rose için tehlikeli de. Yine nedenini söylemeyeceğim okuyun diyorum😏

Çok fazla uzatmayacağım genel hatları ile anlattım. Mutlaka okuyun okutturun listemde bu kitap. Serinin devamı da gelecek. E-kitap olarak da hemen ardından paylaşacağım. Paylaştıktan sonra aşağıya link eklemeyi umuyorum. Umarım unutmam. Unutursam da blogda var mutlaka bulursunuz.

Kitabın PDF linkine buradan ulaşabilirsiniz.