Blogger tarafından desteklenmektedir.
Twilight Breaking Dawn
8/05/20

Sağdıç-Jennifer L. Armentrout (Gamble Kardeşler Serisi 1. Kitap)



Bakın hiç ara vermeden başka bir kitapla daha geldim. Sürekli olarak Vampir Akademisi Serisini paylaşmak istemedim. Adrian'ın serisini de anlatacağım için çok uzun sürecek bu nedenle araya başka kitaplar sıkıştırmanın iyi olacağını düşündüm. Evet doğru duydunuz muhteşem Adrian'cığımın serisini de paylaşacağım. Ama olay örgüsüne göre ilermek istediğim için önce Vampir Akademisi bitmeli. 


Üstelik geri döndüm döneli sadece fantastik kitapları paylaştığımı fark edince bir aşk kitabı paylaşmanın zamanı gelmiş dedim. Bu yüzden de Lux, Karanlık Elementler gibi çok sevdiğim fantastik serilerin yazarı olan Jennifer L. Armentrout'un aşk kitabı ile döndüm. 


Genellikle fantastik romanlar yazdığı için Armentrout'un aşk kitabı çıkarması beni başta şaşırtsa da yazarı çok sevdiğim için kitabı hiç düşünmeden okudum. Beni hayal kırıklığına da uğratmadı tabii ki. Sadece nasıl anlatsam, kitapta bir şey eksik geldi bana. Anlayamadığım şekilde bana aktardığı duyguları tam olarak alamadım. Belki de kitaptaki olaylar çok kısa bir zaman diliminde gerçekleştiği içindir. Bilemiyorum. Bu yüzden kitap bana sevdiğim diğer Armentrout romanları gibi gelmedi. Sanki başkası yazmış gibiydi. Ha kitap kötü müydü hayır değildi. Ama beklentimi çok yüksek tuttuğum için beni hayal kırıklığına uğratmadı diyemem.


Konusundan biraz bahsedecek olursak; Madison ağabeyinin en yakın arkadaşlarından olan Chase Gamble'a yıllardır aşıktır. Ancak Chase aşkına bir türlü karşılık vermez ve onu derinden incitir. Bu yüzden onu görmekten kaçınan Maddie ağabeyi Mitch'in düğününde bu kaçışa bir  son vermek zorundadır. Çünkü kendisi nedime Chase ise sağdıçtır. Üstüne bir de bir yanlışlıktan dolayı aynı odada kalmaya başlayınca neler olacak siz hayal edin.

Kısaca konusu bundan oluşuyor. Ağabeyinin en yakın arkadaşına aşık kızları okumuşsunuzdur zaten. Bu da onlara benzeyen bir akışa sahip. Chase aslında kızımıza karşı boş değil ama bunu kısa süren ilişkiler ile bastırmayı tercih ediyor. En yakın arkadaşı ve Maddie'nin ağabeyi Mitch ise, aslında Chase'in kafasındaki en büyük engel değil. Asıl engel kendisinin de babası gibi biri olduğunu düşünmesi. Babası, annesini sürekli aldatmış ve kadını içki batağına sürüklemiş bir adam. Eğer Maddie'nin ailesi olmasa, Chase ve iki ağabeyi çok daha zorlu ve sorunlu bir çocukluk yaşayabilirdi. Yani anlayacağınız eğer babası gibi biri olur da ilişkileri yürümezse, sadece Maddie'yi değil ailesi olarak gördüğü kişileri de kaybedecek olması da büyük bir sorun. 

Yukarı da da söylediğim gibi olaylar çok kısa bir sürede gerçekleşiyor. Şu anda tam olarak emin olamasam da en fazla 1 haftalık bir süreyi okuyoruz bütün kitap boyunca. Bu kadar kısa sürede gerçekleşen aşklar bana biraz gerçekçi gelmiyor. Eminim bu kadar kısa sürmesinin nedeni yıllardır birbirlerini tanıyor olmaları ama ben çiftimizi sadece düğüne hazırlık sürecinde kaldıkları yer haricinde de bir yerlerde görebilmeyi isterdim. Bunu tek görebildiğimiz yer 1-2 anı ve kitabın sonunda Maddie'nin iş yerine gitmesi. Şarap mahzenine gitmelerini saymıyorum çünkü bence o da otele dahil. Belki de kitabın bende bir şeyler eksik hissi bırakmasının nedeni budur. 

Zaten kısacık bir kitap bir deneyin derim ben zamanınız olduğunda. E-kitap olarak bloga yükleyeceğim ve unutmazsam linki buraya da bırakacağım.