Blogger tarafından desteklenmektedir.
Twilight Breaking Dawn
11/02/14

GÜNDÜZ ÖLÜSÜ



Trueblood... Kesinlikle dizi ile alakası olmayan bir roman. Ve ben diziyi de izlesemde kitabını daha çok seviyorum. Dizi çok saçma ancak kitapta en azından biraz mantık var. Şiddetle tavsiye ettiğim bir seri değil ama yine de güzel. Sookie Stackhause ilk bakışta sarışın bir garson kızdır ama onda bundan fazlası vardır. Aslında insanların zihnini okuyabilir. Bütün hayatı boyunca bu özelliği onun başına dert açmıştır. Bill adında biriyle tanışana kadar. Onun zihni şimdiye kadar kimsede yaşamadığı kadar bomboştur. Çünkü o bir vampir...
Dizideki Sookie işte bu kız. Kesinlikle benim hayalimdeki Sookie değil. Bir kere bu kız o kadar vampirin ve kurt adamın başını döndüremez. Neden mi?? Aşağıdaki resime bakın anlarsınız.
Sizde hak verdiniz değil mi? Kızın dişlerine bakmaktan diziye odaklanamıyorsunuz. Amacım kızı rencide etmek değil tabii ki ama sen bir ünlüsün eminim o dişleri yaptırabilirsin canım!

Neyse dizinin Sookie'si bu peki benim Sookie'm nasıl birine benziyordu. İşte böyle...
Amanda Bynes bu seksi rolün altından daha iyi kalkar diye düşünüyorum ben.

Ve bu da dizideki Bill. Beni yine hayal kırıklığına uğrattıklarını söylemeliyim. Gerçi bu dizinin kadrosunda beni tatmin eden tek bir karakter bile yok. O yüzden ben karakterleri fazla deşmeden bitireyim bu yazıyı en iyisi...